8 Nisan 2017 Cumartesi

Antik Mısır Piramitleri


                             ANTİK MISIR PİRAMİTLERİ





           Sekiz yaşındaydım, evde bulduğum bir ansiklopediyi karıştırıyordum. Hızlıca sayfaları incelerken ansiklopedinin ortalarına doğru "Antik Çağ Medeniyetleri" yazan bölüme geldim. Bu bölüm diğer incelediklerime göre daha ilgi çekici görünüyordu, özellikle de "Antik Mısır" başlıklı sayfası. 





             
               O günden itibaren Antik Mısır Medeniyeti hakkında araştırmalar yapmaya başladım. Sadece bu konu üzerine yazılmış kitaplar aldım ve defalarca okudum. Gizemler ile dolu bu medeniyetin kapıları ardında kayboldum. 

         İşte bu yazımda da bu medeniyet hakkında sizlere bilgi vermeye karar verdim ancak sadece piramitler üzerine. Sadece piramitler hakkında olmasının nedeni ise benim en ilgimi çeken yapılar olmaları ve blogda bir yazıya hepsini sıkıştırmak istememem.






            Arama motoruna "Mısır Piramitleri" yazarsanız karşınıza sırları ve bilinmeyen özellikleri hakkında bir sürü başlık çıkacaktır. Ben de hem kitaplardan okuduklarımdan hem benim gibi tarihe meraklı insanlar ile sohbetlerimden hem de internetten bulduğum bilgilerden yararlanarak sizlere bu konu hakkında bilgilerimi kısaca aktaracağım.





- Piramitler niçin inşa edildi? 

     Bu soruya önce en klasik cevabı, ardından bazı tarihçilerin ortaya attığı, insanlar tarafından pek bilinmeyen cevabı vereceğim.
      
      Piramitlerin içerisinde firavuna, karısına ve annesine ait mezar odaları bulunmaktadır dolasıyla mezar niteliği taşıyan yapılardır.


      Daha az savunulan diğer görüşe göre bu kısmen doğru. Evet, mezar niteliği taşıyan yapılardır ancak bu amaçla inşa edilmemişlerdir. En basit bulgudan başlayalım. Krallar Vadisi denilen 18.ve 20. Hanedanlık Dönemi' nde  firavunlar ve dönemin ileri gelen kişileri için inşa edilen mezarların bulunuğu yerleri incelersek, piramitler ile boyut dışında da çok büyük farklılıklar olduğunu anlarız. Meşhur, genç firavun Tutankhamun' un mezarından yola çıkalım. Kendisi çok genç yaşta başa geçtiğinden dolayı ona ait bir piramit yetiştirilemedi. Bu nedenle Krallar Vadisi'nde ona özel bir mezar yapıldı. Mezarının duvarları çok süslüydü, hiyeroglifler ile doluydu. Peki ya piramitlerin içi? Tamamen boyasız, sade, aydınlatma bile yapılmadığına dair kanıtların bulunduğu bir mekan. Tüm yerlerde hiyeroglifler ve motifleri kullanıp, dua niteliğinde yazılar yazıp piramitlerde bu işlemi yapmamak niye o zaman? 

           Benim kişisel görüşümü soracak olursanız cevap veremem. Arkeolojide ve tarih biliminde ustalaşmış ve Mısır' a gidip bu konu üzerinde ciddi araştırmalar yapmış olmam gerekirdi kendi fikrimin oluşması için.

Tutankhamun' un mezarı



Krallar Vadisi




                                                         
                                                    Piramitin içinden bir görüntü



                         1922' de Tutankhamun' un mezarını bulan arkeolog Howard Carter

- Mezar değillerse piramitler nedir?

      İkinci görüşü savunan kişiler gibi cevap vereyim. 

   En ünlü ve en büyük olan Keops Piramidi (diğer isimleri Khufu Piramidi, Giza/Gize Piramidi, Büyük Piramit) içerisinde tüm Mısır' a yetecek kadar elektrik enerjisi bulunmaktadır. Bildiğiniz üzere Antik Çağ medeniyetlerinin çoğu, zamanının çok ilerisinde bir teknolojiye sahiplerdi. 
    Mısır Piramitleri alternatif akım üreten dev elektrik santralleriydi yani. Piramitlerin dışı beyaz kireç taşı ile kaplıydı, en üst kısımda da küçük, piramit şeklinde bir altın vardı. Taşların arası bir saç telinin geçemeyeceği kadar sıkıydı. Kireç taşı magnezyum içermez ve yüksek derecede yalıtkan özelliğe sahiptir. Bu yalıtkanlık özelliği nedeniyle piramidin içindeki elektrik, kontrolsüz şekilde dışarı yayılmaz. Piramidin içinde kullanılan taş bloklar elektriği maksimum seviyede iletme özelliğine sahip, az miktarda metal içeren başka türde bir kireç taşından yapılmıştır. Piramidin içindeki tüneller ise granitle kaplanmıştır.
   Bir enerji kaynağına ihtiyaç vardır elbette. Piramitlerin üzerinde bulunduğu Gize Vadisi yeraltı su kanalları ile kaplıdır. Piramitler arası su ile dolu olan bir kireç taşı kayacının üzerine inşa edilmiştir. Yeraltı sularını yüzeye taşırken elektriği de yukarılara ileten bu özel kayaç katmanlarına "akifer" denir. Akiferlerden geçen Nil Nehri' nin  suyu elektrik akımı üretir.

     Bu görüşün ne kadar doğruluk payı olduğunu bilmiyorum ve bu görüşü tamamen savunuyorum diyemem. Tabi ki sadece sizlere insanların bu konu hakkında ne düşündüklerinden bahsediyorum. İnternet üzerinde bu konudan bahseden bir sürü insan var.








- Niçin piramitlerin lanetli olduğu söyleniyor? 

   Piramitlerin lanetli olduğunu söylemek! Bana kalırsa çok saçma.
Piramitlerin içinde zamanla mumyadan ve farklı etkenlerden oluşmuş radyoaktif madde var. Bu radyoaktif maddeden dolayı, piramitlerin içini korumasız bir şekilde keşfe çıkmış olan, ilk on iki bilim adamı hayatlarını kaybetmişlerdir. 
   Piramitlerin içinde ölümcül tuzaklar vardır. Bunlar zamanında hırsızların girip firavunun ölümden sonraki hayatı için ( Reenkarnasyon inançları varmış.) konulmuş olan hazineleri çalmamaları amacıyla yapılmış. Aynı tuzakların benzerleri tapınaklarda da bulunmakta.







- Piramitler hakkında diğer şaşırtıcı bilgiler nelerdir?

+ Her biri 20 ton ( yaklaşık iki fil ağırlığı) olan taşlardan inşa edilmiştir ve bu taşların bulunduğu en yakın mesafe, yüzlerce kilometre uzaklıkta. Bu taşların nasıl getirildiği konusunda kesin olmayan farklı varsayımlar var.
* Okuduğum bir kitapta, Eski Mısır dilinde Akhet ( taşkın) ayı olarak geçen bahar ayında, Nil Nehri'nin suyunun yükselmesi ile taşların kayıklarla daha rahat taşınabildiği bilgisine ulaşmıştım.

+ Piramit, kimin adına yapıldıysa, onun bulunduğu odaya, yılda sadece 2 kez güneş girmekteymiş. (doğduğu ve tahta çıktığı günler)
* Bu elbette ki bir söylenti.

Piramitlerin içerisinde ultrason, radar, sonar gibi cihazlar çalışmamakta.





Kirletilmiş suyu, birkaç gün piramit’in içine bırakırsanız; suyu arıtılmış olarak bulabilirsiniz.

Piramit’in içerisinde süt, birkaç gün süreyle taze kalır ve sonunda bozulmadan yoğurt haline gelirmiş.

+ Bitkiler piramit’in içinde daha hızlı büyürlermiş.

+ Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden piramit içinde mumyalaşır.

Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir piramit’in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.

+ Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yok; araştırmacıların çoğu, ya içinde kaybolmuşlar ya da aynı yerde birkaç tur atmışlar fakat içlerini görememişler.



 Piramitlerin içi yazın soğuk, kışın sıcak oluyormuş.

Büyük piramidin açıları, Nil Nehri'nin delta yöresini iki eşit parçaya böler.

Gize’deki üç piramit aralarında bir Pisagor üçgeni olacak şekilde düzenlenmişlerdir. Bu üçgenin kenarlarının birbirlerine göre oranıları üçe beştir.

Büyük piramidin dört yüzeyinin toplam yüz ölçümü, piramit yüksekliğinin karesine eşittir.

Büyük Piramit, dünyanın kara kitlesinin merkezinde yer alıyor.

Büyük Piramit, dört ana yöne göre düzenlenerek inşa edilmiştir.

+ Piramit dev bir güneş saatidir. Ekim ortasıyla mart başı arasında düşürdüğü gölgeler, mevsimleri ve yılın uzunluğunu gösterirler. Piramidi çeviren taş levhaların uzunluğu, bir günün gölge uzunluğuna eşittir. Bu gölgelerin taş levhalar üstünde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yılın uzunluğu yanlışsız olarak saptanabiliyordu.





Büyük Piramit ile dünyanın merkezi arasındaki uzaklık, Kuzey Kutbu ile arasındaki uzaklığa eşit ve aynı zamanda Kuzey Kutbu ile Dünya'nın merkezi arasındaki uzaklığa da eşittir.

Piramidin yüksekliğiyle çevresi arasındaki oran, bir dairenin yarı çapıyla çevresi arasındaki oranın dengidir.

Keops Piramidi’nden geçen boylam, denizlerle ana karaları iki eşit parçaya böler. Bu boylam ayrıca, kara üstünden geçen en uzun kuzey-güney yönlü boylam olup, bütün yer kürenin uzunluğunun ölçümünde doğal sıfır noktasını oluşturur.

Büyük Piramit' in tepesi Kuzey Kutbunu, çevresi ekvatorun uzunluğunu temsil eder ve iki uzunluk aynı ölçeğe uygunluk gösterir. 

Mısır'da yüzden fazla piramit bulunmaktadır.







       Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Yeni keşiflerle dolu bir hafta geçirmeniz dileğiyle...

2 yorum:

  1. Meltem'cim yine harika bir yazı olmuş. Araştırmaların, gayretin ve emeğin için teşekkür ederiz. Merakın ve ilgin, yeteneğinle buluşunca ortaya çok güzel yazılar çıkarıyorsun. Şimdilik yazılar diyorum, bir kaç sene sonra "eserler" diyebiliriz. Senin çok iyi bir araştırmacı-yazar olacağına inanıyorum. Tebrik ederim bitanem.

    YanıtlaSil
  2. Keyifle okudum güzel kızım ❤

    YanıtlaSil

L'orientalisme au Musée de Pera

                              La mélodie orientale en Europe  "Orientaliste: Homme qui a beaucoup voyagé."- Gustave Flaube...