gezemediğimi düşünüyorum.
İki sene önce benim gibi gezmeyi çok seven teyzem ile birlikte
bir ödev için burayı ve Topkapı Sarayı' nı gezmiştik. Açıkçası Ayasofya bana çok daha ilgi çekici gelmişti. Teyzem ile ilk gelişimiz olduğu için daha yavaş hareket etmiştik. Ama bu sefer nereleri dolaşmam gerektiğini ve ilk gidişimizde dolaşamadığımız
yerleri iyi biliyordum. Bu sebeple daha rahattım. Ayasofya' ya Anadolu' dan Avrasya Tüneli' ni kullanarak geçtik. Avrasya Tüneli varışımızı hızlandırdı. Ayrıca genel anlamda pek trafik de yoktu.
Şimdi gezim hakkındaki önemli bilgilere başlayalım.
En temel bilgileri şu şekilde:
Ayasofya adındaki "aya" sözcüğü "kutsal, aziz", “sofya” sözcüğü
ise herhangi bir kimsenin adı olmayıp, Eski Yunancada “bilgelik” anlamındaki sophos sözcüğünden gelir.
Dolayısıyla “aya sofya” adı “kutsal bilgelik” ya da "ilahî bilgelik” anlamına gelmekte olup, Ortodoksluk mezhebinde Tanrı'nın üç niteliğinden biri sayılır.
Tür
Katedral (537- 1018)
Doğu Ortodoks Katedrali (1018- 1204)
Katolik Katedrali (1204- 1261)
Doğu Ortodoks Katedrali (1261- 1453)
Cami (1453- 1930)
Müze (1935- günümüz)
Baş Mimarlar
Mileti İsidoros
Trallesli Anthemius
Sesli rehber almanızı şiddetle tavsiye ederim. Hem çok pahalı değil (30 TL) hem de pratik. İlk gidişimde sesli rehber bir kulaklık kart ve elektronik bir kalemden oluşuyordu ve 15 TL idi. Bu sefer yeni modeller getirmişler. üzerinde numaralar yazan bir cihaz ve harita. Her gördüğünüz tarihi nesnenin yanında ismi ve bir numarası var. Cihaza numarayı giriyorsunuz ve istediğiniz dilde açıklama yapıyor.
Bilgileri dinlerken babamın gizlice beni çekmesi ve sonuç.
Ben bilgileri dinledikten sonra annem ile babama aktardım. Bir nevi rehber oldum. Rehber olmak benim de hoşuma gitmedi değil :)
Sesli rehber ile birlikte verilen bu harita ilk defa gezenler için çok önemli. İçinde oklar ile binayı hangi yönde gezmeniz gerektiğinden tutun numaralar ve binanın planına kadar her şey var.
İlk kapıdan geçip nartekse geldiğiniz zaman merkeze geçiş için üç farklı boyutta kapı ile karşılaşıyorsunuz. En büyük kapı imparator, imparatoriçe ve dini anlamda çok yüksek bir seviyeye gelmiş kişiler için. Orta boyuttaki iki kapı üst düzeydeki devlet adamları ve en küçük dört kapı ise halk için yapılmış. Büyük kapının alt kısmında iki çukur var. Buralarda eskiden sağda İsa Peygamber' in ve solda Meryem Ana' nın heykelleri olmasından dolayıymış. Savaş veya salgın hastalık zamanında Meryem Ana heykeli etrafta dolaştırılırmış.
En büyük ve en önemli kişiler için olan kapının üzerindeki mozaik hemen dikkatim çekti. Gelin daha ayrıntılı bakalım.
Bu mozaikte İsa Peygamber, sağ tarafında yuvarlak içinde Melek
Mikail ve sol taraftaki yuvarlak içinde Meryem Ana resmedilmiş. Sol altta İsa Peygamber önünde diz çökmüş imparator VI. Leon veya I. Baslleios bulunuyor. İsa Peygamber elinde bir İncil tutuyor ve üzerinde " Mutluluk ve huzur üzerinize olsun, ben sizi aydınlatmaya geldim." yazıyor.
Narteks hala bitmiş değil. Bahsedeceğim şey kuyu sarnıçlar. Narteks kısmında bulunan iki tane kuyu sarnıç var. İlki büyük kapının ikincisi üst kata çıkış yerinde bulunuyor. Bunlar dışarıdan pek de ilgi çekici görünmüyor bu nedenle insanların pek ilgilendiğini düşünmüyorum. Ama aslında önemini bir bilseler!
Kuyu sarnıçlar yerin çok altına iniyor. Çok acil bir durumda ( savaş zamanında çok tehlikeli bir anda) kullanılmış. Araştırmacılar kuyu sarnıçlardan aşağı inip karışık yollar ve tüneller bulmuşlar. Ayrıca buldukları bir diğer şey ise su mataraları. İnsanlar o zaman kuyu sarnıçların altından çıkan suyun kalp sağlığına iyi geldiğine inanıyorlamış! Çok ilginç.
Nartekse devam:
Kuyu sarnıçlar ile ilgili bilgileri dinlerken.
Mermer kitabe 11. Yüzyıl ( Bulunduğu yer Samatya)
İmparatoriçe Irene Lahti . Bulunduğu yer Zeyrek Camii ( Pantokrator İsa Kilisesi)
İmparator II. Ioannes'in eşi Eirene' ye ait olduğu sanılmakta.
Katedral zamanında kullanılan bir çan. Çok ilgimi çekti, görünüşü etkileyici.
Synod Kararları
1166 yılında Ayasofya' a toplanan Synod Meclisi' nin ( Ruhani Meclis) almış olduğu kararların alçıdan kopyası.
Çok merak ettiğim açılmayan kapılardan bir tanesi.
Gelelim bu ünlü canlıya. Bu kedimiz çok ilgi görüyordu. Meğer Ayasofya' nın meşhur kedisiymiş. Baya baya ünlü de yani. İnternette fotoğrafları var ve genellikle benzer pozları vermiş. 😂
İçeri girdiğiniz anda büyüleniyorsunuz. Kocaman bir alan ve orta kısımda dev bir kolon olmaksızın sapasağlam duran dev kubbe.
İlk dikkatimi çeken şey Meryem Ana ve kucağında bebek olarak tasvir edilmiş İsa Peygamber ikonası. Merak ettiğim şey o kısım için özel ışıklandırma olmamasına rağmen nasıl bu kadar parlak olduğu. Bununla ilgili çok fazla efsane var ancak anlatmayacağım daha önemli kısımlar var çünkü.
Köşelerde dört büyük melek resmi var. Cebrail, Mikail, Azrail, İsrafil. Bu meleklerden bir tanesini restorasyon nedeni ile göremiyoruz. İki tanesinin yüzü camiye dönüştürüldüğü zaman kapatılmış. Sadece Melek Cebrail' in yüzü açık.
Omphalion
Doğu Roma İmparatorlarının Taç giyme törenlerini gerçeklerştirdikleri yer.
Küçük yuvarlaklardan on iki tane var ve tahmin ettiğiniz gibi 12 Havari' yi temsil ediyorlar.
Büyük kapıya arkadan baktığınızda aslında müzenin her yerinde bulunan, eskiden üzerlerinde ikonaların var olduğu ancak şu anda bulunmadığı dikdörtgenler.
ÜST GALERİ
Üst kata çıkışta merdiven yok dikkat ederseniz. Böyle çıkmak daha yorucu olsa da daha eğlenceli. Bu arada çık çık bitmiyor onu da belirteyim.
Bulunduğum yer ayin sırasında imparatoriçenin durduğu balkon. Yanlarında da üst düzey devlet adamları da duruyormuş. ( Bu arada burnum soğuktan biraz kızarmış sanırım.) 😊
Benim üstümde bulunan kolonlar ve onları bağlayan yerler deprem sırasında ciddi bir hasar olmaması için yapılmış. Aynı zamanda çoğu kolon dünyanın eşitli yerlerinden getirilmesine rağmen bunlar burada yapılmış.
Çapı yedi metre olan daire biçimdeki ahşap levhalar katedral camiye dönüştürülünce eklenmiş. Üzerlerinde halifelerin isimleri yazıyor.
Duvarlardaki minik haç işaretlerini çoğu insan fark etmiyor. İşte bu nedenle çok dikkatli gezmeliyiz diyorum. Kim bilir bunların nasıl bir hikayesi var.
Cennet Kapısı da denen Mermer Kapı, o zamanlar normal halktan insanların geçemeyeceği bir kapıymış. Din adamları arka taraftaki bölümde yaptıkları toplantılardan sonra buradan geçiyorlarmış.
Kapının arkasında bulunan iki haç işaretinden bir tanesi
Gelelim benim için çok önemli olan bir mozaiğe. Bu tasviri büyük ihtimalle görmüşsünüzdür. Çok değerli eserlerden bir tanesi. Solda Meryem Ana, ortada İsa Peygamber, sağda ise Yahya Peygamber bulunmakta. Üst kısımda "Tanrı'nın anası." yazısının kısaltması bulunuyormuş.
Koruyuculuk yapmış olan Vikingler buraya isimlerini kazımışlar. Üstü cam ile korunuyor çünkü insanlar dokunup aşındırıyorlarmış.
Bir imparator, kızı ortada Meryem Ana ve bebek İsa Peygamber; duvarın en sağında kalan ve pek görülmeyen imparatorun çok 17 yaşında verem hastalığından dolayı ölen oğlu bağış yaparken tasvir edilmişler.
Çok az hasar görmüş güzel bir eser daha. Bir imparator ve imparatoriçe, ortada İsa Peygamber. Bağış yapıyorlar. İsa Peygamber' in elinde bir İncil görülüyor.
Aşağıya başka bir yerden iniyorsunuz ve inerken bir sürü mezar arkosoliumu görüyorsunuz. Üzerinde "Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi' nde dini açıdan önemli kişilerin defnedildiği mezar nişleri." yazıyor.
Kapalı Kapılar
Diğer Fotoğraflar
Gösterim yapılan televizyonlar.
Galeri
Bahçe
Üstünden ikonalar alınmış dikdörtgenler.
Haç işaretleri
Şadırvan
Ayasofya' da aslında milyonlarca bilmediğimiz şey var. Bildiğimiz şeyler de anlatmakla bitmez. Benden bu kadar.
Beni getiren annem ile babama teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir ve sizin için faydalı olmuştur. Görüşmek üzere...
Mükemmel!
YanıtlaSilTeşekkür ederim Ahmet Salih. Bir gün seninle kesin gitmeliyiz buraya hem teorilerimizi güçlendirmiş oluruz. :)
SilHarikasın Meltem evladım
YanıtlaSil